Sâlisen (Üçüncü olarak): Görüyorum ki, ÅŸu dünya hayatında en bahtiyar odur ki, dünyayı bir misafirhane-i askerî telakki etsin. Ve öyle de iz‘ân etsin (anlasın). Ve ona göre hareket etsin. Ve o telakki ile en büyük mertebe olan mertebe-i rızâyı çabuk elde edebilir. Kırılacak ÅŸiÅŸe pahasına, daimî bir elmasın fiyatını vermez. İstikamet ve lezzetle hayatını geçirir. Evet, dünyaya âit iÅŸler, kırılmaya mahkûm ÅŸiÅŸeler hükmündedir. Bâkî umûr-u uhreviye (kalıcı olan ahirete yönelik iÅŸler) ise, gayet saÄŸlam elmaslar kıymetindedir. İnsanın fıtratındaki ÅŸiddetli merak ve hararetli muhabbet ve dehÅŸetli hırs ve inâdlı taleb ve hakeza ÅŸedÃ...