Etnospor Kültür Festivalinde Osmanlıcayı Sorduk

46.sayı Mülâkâtlar
Derviş Çadırı Bugün burada önemli bir kültür organizasyonu var. Geçmişimizle bağlarımız tekrardan kuvvetleniyor. Sizin bu organizasyondaki vazifenizden bahseder misiniz? Bizim vazifemiz burada kurulmuş olan derviş çadırında bazı Tarikatı Aliye’nin Halvetisi, Kadirisi, Rufaisi ile ilgili bazı usulleri burada göstermeye çalışıyoruz bir yandan sohbet bir yandan meşk yapılıyor. Bir yandan hafızlar burada hafızlık çalışıyor. Hepsini burada cem edip göstermeye çalışıyoruz. Şu ana kadar Geçmişteki tarikatlarla ilgili bilgi elde edebilmek için Osmanlıca arşivlerine baktınız mı ya da Osmanlıcayla yakınlığınız ne kadar? Tabi zaten lisan ve irfan vakfı olarak şubelerimizde Osmanlıca dersleri Farsça, Arapça dersleri verilmektedir. Osmanlıcanın öğrenilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz? Elbette. Bizim kendi eserlerimizi orijinal metinleri okuyabilmemiz açısından doğru kaynaklara ulaşabilmek açısından Osmanlıcayı öğrenmemiz gerekiyor.   Cevdet KABAKCI / Kahramanmaraş BB Kültür Sosyal İşler Daire Başkanı Sizin bu organizasyondaki vazifenizden bahseder misiniz? Ben, Kahramanmaraş BB Kültür Sosyal İşler Daire Başkanı Cevdet KABAKCI. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi olarak Etnospor Kültür Festivalinde Kahraman Maraş’ımızın tarihini, kültürünü, sosyal yaşantısını anlatmak için bu otağa çadır kurduk. Bir hayli ziyaretçi misafir ağırlıyoruz. Biliyorsunuzdur dünyanın bazı yerlerinde yedi uyurlar olarak bilinen Ashab-ı Kehf vardır. Biz buraya Ashab-ı Kehf’in Kahramanmaraş Afşin İlçesinde cereyan ettiğini göstermeye geldik. Ve burası yani Avşin ilçesi ayetle örtüşen bir yüzü de var. Bu vesileyle Dakyanus denilen kâfir bir hükümdara karşı inanmış insanların mücadelesini anlatır. Milattan 200 yıl sonrasını temsil ediyoruz. Burada 7 inanmış insan ve köpekleri kıtmir bulunmaktadır. Kahramanmaraş’ın el sanatları çarşılarımızın üretmiş olduğu bakırcılık, sim sırma gibi işler vardır. Bu konuyla ilgili Osmanlıca arşivlerine baktınız mı ve Osmanlıcayı biliyor musunuz? Biz Osmanlı tebaası bir milletiz. Yani Bir defa aslını inkâr edene haramzade derler. Biliyorsunuz geçmişte bir gecede harflerimizin değiştirilmesi suretiyle milyonlarca insan tarihiyle, kültürüyle geçmişiyle bağlantısı kesildi. Diğer Müslüman milletlerle de bağlantımız kesildi. Osmanlıcayı öğrenmekle birlikte, dünyanın en büyük arşivini okuyabilme fırsatını da kazanmış olacağız. Çünkü Osmanlı arşivi dünyanın en büyük arşivlerinden birisidir. Bugün yabancılar dahi tarihi bilgilere bin yıllık birikime kavuşmak, öğrenmek için Osmanlıca öğreniyorlar. Bu bilgilerin tekrardan buradaki çocuklara ulaştırılması gerekiyor. Bugün kullandığımız harfler 90 yıllık harflerdir. Bizim asıl harflerimiz, Müslüman kardeşlerimizle 1000 yıldır ortak kullandığımız harflerdir. Yunus emre ne diyor: “Elif okuduk ötürü, Pazar eyledik götürü, Yaradılanı severiz, Yaradandan ötürü” Geleceğimizi kayıt altına almak istiyorsak, köksüz bir millet olmadığımızı göstermek istiyorsak, bu eskimez yazımızı yeniden gençlerimize ve öğrencilerimize öğretmek zorundayız. Bu bizi boynumuzun borcudur.   Saffet GÜMÜŞ / Çanakkale Gazisi Torunu Bugün burada geçmişimizle bağlarımız tekrardan kuvvetleniyor. Sizin bu organizasyondaki vazifenizden bahseder misiniz? İsmim saffet gümüş, tokatlıyım. 15 lileri temsil ediyorum. Bu tablodaki de dedemizin beraatı zaten. İstiklal ruhuyla buradayız. Çanakkale ruhuyla buradayız. Ve bu gençlere anlatmak için buradayız. Çanakkale savaşı belgeleri için Osmanlı arşivlerine baktınız mı? Okuyabildiniz mi? Osmanlıcaya çok uzak kaldık. Artık Osmanlıcaya yakınlaşma vaktimiz gelmiştir. Çünkü tarihimiz Osmanlı günümüz kitaplarında tam olarak doğru bilgilere ulaşmamız çok zor.  Yalan yanlışlardan ayıklanıp doğruların şu anki gençlere anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Bu elinizde tutuğunuz belge nedir? Efendim bu dedemin istiklal madalyası vesikasıdır. 1918 de Çanakkale’de bacağından yaralanıyor. Ben dedeme yetiştim. Dedem vefat ettiğinde 17 yaşındaydım. Dedem anılarını anlatırken tekrar yaşarmış gibi heyecanlanır, marşlar, ilahiler söylerdi. Gözlerinden yaşlar akardı. Ağlardı. Elhamdülillah, gazi torunuyum.   İsmail CENGİZ / Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Bugün burada önemli bir kültür organizasyonu var. Sizin vazifeniz nedir? Ben Avrasya Türk Federasyonu Dernekleri Başkanıyım. Biz burada Türk dünyası obasından sorumluyuz. Türk dünyası obasında 16 tane çadırımız var. Bu çadırlarımızda Adriyatik’ten Tuna boyuna kadar bu coğrafyada yaşayan Müslüman Türk Kardeşlerimizin lezzetlerini, mahalli giysilerini, kültürel öğelerini, objelerini sergiliyoruz. Anadolu ile Türkistan’ı, Balkanlarla Anadolu’yu buluşturuyoruz. Bizim vazifemiz, bütün bu güzellikleri 16 çadırın içerisinde sergilemek ve sunmaktır. Anadolu’daki kardeşlerimize anlatmaktır. Ecdat yadigârı toprakları anlatmaktır. Sizin Osmanlıcayla bağlantınız var mı? Var tabi. Bugün Doğu Türkistan Çin Halk Cumhuriyeti egemenliği altında bulunan Doğu Türkistan’da Osmanlıca harfleriyle eski Türkçe kullanılıyor. Osmanlıca arşivlere baktınız mı? Okuyabiliyor musunuz? Maalesef okuyamıyorum ama eşim okuyabiliyor. Bunun eksikliğini hissediyorum. Bizim arşivlere ihtiyacımız oldu, bazı bilgilere ulaşabilmek için… Doğu Türkistan’dan bu tarafa heyetler gönderilmiş. Mektuplar gönderilmiş. Mektupların orijinallerini bulmak; basılan paraların, okunan hutbelerin ve turaların orijinalini bulmak için arşiv ihtiyacını hissettik. Arşivdeki dostlarımız vasıtasıyla hallettik. Latin harfli Türkçeye çevirdiler. Bir kısmını kitaplarımızda kullandık. Hayrat Vakfı sadece Osmanlıca Dergi çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda Osmanlıca öğrenmek isteyenlere 900 e yakın halk eğitim merkezlerinde vatandaşlarımıza Osmanlıca öğretmektedir. İsterseniz başvurabilirsiniz. Tabi bu sadece benle sınırlı kalmasın, dernek yöneticileri çalışanlarıyla birlikte hepimizin Osmanlıcayı en kısa zamanda öğrenmesi gerekiyor. İnşallah bu vesileyle hepimiz Osmanlıcayı öğreniriz.  
↓↓↓ Yazının Tamamı ↓↓↓
HAZİRAN SAYIMIZ Bu Sayıyı Satın Al