Dünya, ya bir kevkibe-i i’tiladır, ehl-i ihtişamın rüûs-ı tavaliine doğar veya bir sihr-i ibtiladır, ehl-i zevki aşk fitne-engiz ile oyalar.
Dünya acı, zulüm, fesad gibi leimiyyata daima bir zemin-i vesi’, bir saha-i icra ihzar eder.
Dünya, harislere şemail-i ikbalini, ariflere rumh-u iclalini gösterir; azmi hezme, ızzi zille, azmı hüzala çevirir.
Dünya, bir cabir-i kahirdir, hiçbir cair ona infaz-ı cebredemez; bir bakir-i sahirdir yine hiçbir sahib-i cemal izhar-ı mekr ve hud’a eyleyemez.
Dünya, cüretkâr ruhlar, hırçın fikirler, nakıs amilleri sidre-i ızz ve refaha isal eder; müstesna vücutlar, nezih kalbler, âzim dimağları seyf-i intikamının ...